Kategoriler

12 Ocak 2022 Çarşamba

9 yaşın..


 "sabah 08.20de öldü oğlum, biz babasıyla 20m. ötedeki yoğun bakım kapısının arkasında nefessiz beklerken. sonrası biraz muallak, net hatırlayamıyorum kim sordu, saat kaçtı? ablam olabilir? "hayııır nolur gömmeyin bebeğimiii" diye ağladığımı hatırlıyorum. gömmediler o gün ben hazır değilmişim diye. sonrası... pamuklara sardığım bebeğimi ertesi gün "öğle namazını müteakip" toprağa gömüp geldim. burası daha çok laf kaldırır benim için, dağ var içimde anlatabilsem eğer. ama hala o zamanki caresizliğimi hatırladıkça korkudan titrerim, insanoğlu ne kadar çaresiz olabiliyor, bilirim. bir gün önce düzgün tutamazlar diye kimsenin kucağına vermek istemediğin bebeğini ertesi gün alıp toprağa gömüyorlar, ağzını acamıyorsun."

Dün yazmaya başladım, buraya kadar yazmış bırakmışım.

Sıkıldığımdan değil devam edemediğimden.

Doğum günü yazısı olmadı bu sefer biliyorum ölüm günü için sanki bu. Gülücüklü, sevinçli olmalıydı halbuki.

Yazamadığımdan değil gülemediğimden.

Acı olan da bu ya "doğum günü"ne hepimiz alışkınız da insanın çocuğunun "ölüm günü" olması cok zor. 

9 yaşında olacakmışsın ölmeseydin. Hayal bile edemiyorum artık o yaşlarını, o kadar uzak ki.

Alıştığımdan değil bilemediğimden.

Bilmiyorum, nasıl hayal edeyim 9 yaşındaki Asil Miran'ı. Seni bebek bildim ben oğlum, büyütemedim ki...

Orda büyümek var mı acaba? Cennette çocuklar büyür mü? Kaç yaşındasın orda acaba ve hatırlıyor musun beni? Tanıyacak mısın anneni yıllar yıllar sonra. Yaşlanıyor, değişiyorum çünkü, bıraktığın gibi değilim. Hayat devam ediyor, yaşıyorum senden sonra.

Unuttuğumdan değil ölemediğimden.

İyi ki doğmuşsun Asil Miran, iyi ki bizim oğlumuz olmuşsun.

Pastanı kestik yine.

Mumlara çok sevdiğin abin ve hiç tanımadığın kardeşin üfledi senin yerine...

Devamı --> »

13 Ekim 2021 Çarşamba


Meğer ne çok benziyoruz onlara, meğer ne cok benziyorlar bize... Yapraklar da zamansız ölüyormuş bazen demek ki, az önce idrak ettim. Hani sonbahar gelir, yapraklar sırayla önce sararır sonra kurur ve düşer biliriz, öğretiliriz ya. Hep öyle olmuyormuş, gördüm.

Epey inceledim yere düşmüş yaprakları. Kocaman kuru yapraklar da var, yeşil ışıl ışıl olanlar da... Tek renk olup hiç yıpranmadan sararan da var kanserli gibi benek benek sararan da... Ölmüşler bir nedenden ve yatıyorlar toprakta. 

Daha yazacaktım ama kulağımdaki kulaklıktan Grup Abdal "...arzuhal eylesem deftere sığmaz..." dedi az önce ve ben susmaya karar verdim.

Merak ediyorum sadece yapraklar da erken ölenlere ağlıyor mu acaba? Ben şu minik yaprağa ağladım mesela...

 

Devamı --> »

12 Ağustos 2021 Perşembe


Aksam yürüyüşü icin bu sefer farklı bi parka gideyim deyip, parkın içindeki mezarlığı görüp girdim... Epey dolaştıktan sonra tam çıkmak üzereyken rastladığım çocuk mezarı dağıttı bütün bilincimi. Bambaska bi toprakta binlerce km uzakta da olsa altında sen yatıyorsun gibi hissettim oğlum. Eminim burdan da ulaşır sana mezar üstünde döktüğüm gözyaşlarım. Toprak aynı toprak, ölüm aynı ölüm...
 

Devamı --> »

5 Mayıs 2021 Çarşamba

 Ölümünden 23 gün öncesiymiş bu video. Hala inanamıyorum, böyle neşeli, sağlıklıyken nasıl öldün. Ne ara çıktı o tümör beyninde? Nasıl bu kadar hızlı büyüyüp ölünceye kadar sıkıştırdı beyin sapını 15-20 günde. Nasıl farkedemedim, neden anlamadım? Yıllarca sordum bunları kendime, hırpaladım suçladım kendimi. Ama netice hep aynıydı, öldün ve hep ölü kalacaktın. Kabullenip sustum sonra. Sonra yıllar geçti, geçecek de..

Neler neler yaşadık senden sonra…

Ne zaman başka bir şey için üzülsem sen unutturursun o derdimi. Bu mu, buna mı üzülüyorum ben şimdi derim. Kızarım kendime, utanır susarım. Başlarım senin ölümüne ağlamaya sonra, o derdimi unutur ölümün çaresizliğine ağlarım. Çoçuğu ölen bir anneyim ben. Ne zaman üzülsem ne zaman bir acıklı sahne görsem kendi ölü yavruma ağlarım. 

Ama hayat işte akıp gidiyor. 5.5.2014’ten ölümünden sonra 7 yıl geçmiş bugün. Neler neler yaşadık senden sonra. Güldüğümüz de oldu bazen, dünya işlerine ağladığımız da. Senin doğduğun, büyüdüğün ve öldüğün evden taşınmak çook ağır gelmişti bana. Şimdi ülke değiştirmek de aynı hale soktu beni. Mezarını, o bir karış toprağını orda bırakmak içten içe dağlıyor kalbimi. Bedeninin karıştığı toprağı doldurdum yüreğime bilesin. Toprağın, kokun, tozun, izin… İçimdesin Asil oğlum..

Devamı --> »

13 Ocak 2021 Çarşamba



Kirpiğinin ucuna

Saçının teline

Büyümeyen yaşına

O küçücük mezarına....

Kokun geliyor burnuma bazı

Duruyor bedenimde her şey, ne nefes ne kalp atışı...

Ağıt doluyor dillerim önce, bağırmak istiyorum.

Sonrası suskun, deriiin sızı...

8 yaşını hayal ediyorum.

Bizim ev bayram yeri olurdu sanki, kimse ölmüş olmazdı ki.

8 yaşındaki Asil Miran.

Cennette büyümek var mı acaba? Belki de büyümüşsündür orda?

Ya da hep 1,5 yaşında.

Yanar tüter geri sönerim. Bi daha yanar bi daha sönerim.

Evlat ölümü ne zor, evladı ölüp dayanan ne yüce

İnsan olmanın en zor yanı belki de

Sabır.

Üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum,

Bazen sabrediyor bazen taşıyorum.

Olsun, O biliyor, zorluyorum.

Doğum günün kutlu olsun ölü oğlum..
 

Devamı --> »

12 Ocak 2021 Salı

Ölü oğlum.

 Kirpiğinin ucuna

Saçının teline

Büyümeyen yaşına

O küçücük mezarına....

Kokun geliyor burnuma bazı

Duruyor bedenimde her şey, ne nefes ne kalp atışı...

Ağıt doluyor dillerim önce, bağırmak istiyorum.

Sonrası suskun, deriiin sızı...

8 yaşını hayal ediyorum.

Bizim ev bayram yeri olurdu sanki, kimse ölmüş olmazdı.

8 yaşındaki Asil Miran.

Cennette büyümek var mı acaba? Belki de büyümüşsündür orda?

Ya da hep 1,5 yaşında.

Yanar tüter geri sönerim. Bi daha yanar bi daha sönerim.

Evlat ölümü ne zor, evladı ölüp dayanan ne yüce

İnsan olmanın en zor yanı belki de

Sabır.

Üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum,

Bazen sabrediyor bazen taşıyorum.

Olsun, O biliyor zorluyorum.

Doğum günün kutlu olsun ölü oğlum..

Devamı --> »

24 Ekim 2020 Cumartesi

Asiy nerde yaşıyo anne?

 Asya Miray, kardeşin...

Senden 4 yaş küçük ama bu dünyada senden 2 yıl fazla deneyimli kardeşin...

Bulmaca gibi oldu. Sen ondan 4 sene önce doğdun ama daha o doğmadan öldün. Bu yüzden seni hiç tanıyamadı Asya Miray. Ama bilir seni, varlığını, var olduğunu, bizim olduğunu bilir hep. Seni abisi olarak bilmiyor, sadece Mert Efe abisini biliyor. Ama senin de bizim ailemizden olduğunu anlıyor. Ara ara duvarlardaki resimlerine bakarak sorar seni, bazen kendi gösterir "Asiy bu, bu da abi" diyerek. 

Bugün salondaki resimlerini göstererek "Asiy nerde yaşıyo anne?" deyiverdi.

Benim yüreğimi deşiverdi.

Sonra anlatacağım sana annecim, dedim. Ve kestirip attım konuyu. Kestirip atmak isterken yanan yüreğimi..

Devamı --> »