Yeniden bebek sahibi olmak..
Şükürler olsun Allah'a, mucize gibi.
Senin ölümünden sonra çook çareler aradım.
Kitaplar okumaya çalıştım, internette çok araştırmalar yaptım.
Mezarlıkta tek tek mezarları gezerdim ilk zamanlar, bebek-çocuk mezarı var mı diye bakar, ne kadar olmuş öleli diye hesaplardım. Bu mezarların sahipleri dayanıyorsa ben de dayanmalıyım derdim. Ama nasıl?
Seninle aynı yaşta ölen bir kız bebeğin mezarına (Yaren'di adı) bir not yazmayı da düşündüm. "Nasıl dayanıyorsunuz, ne yapmalıyım?" diye yazacak ve onlardan sihirli bir cümle, bir ilaç bekleyecektim. Yapmadım.
Yapamadım.
Çare bu dünyada değildi biliyordum.
Çare Allah'taydı her konuda olduğu gibi.
O'na sığındım ve bekledim.
Dayanmaya takatim kalmadığında secde ettim, sığındım Allah'a.
Bir tek o rahatlatıyordu, senin acına bedenim dayanamadığında bedenimin sahibine koşuyordum.
Senin bu beden, bu ruh, bu kul.
Ben başedemiyorum.
Sen bilirsin, ben bilemiyorum.
Yardım et Allah'ım diye.
Şükürler olsun geri çevirmedi beni.
Her seferinde hatalarıma, kusurlarıma rağmen elini çekmedi benden, dayandırdı beni.
Hele şimdi
Bebek kokusuna, evlat hasretine verilebilecek en tesirli ilacı verecek bize Allah'ım inşallah.
Çok endişeliydim hamilelik öncesinde bu kararı verirken,
"Asil Miran'ın üstüne yeni bir bebeği bağrıma basmak" fikri acımasız olduğumu düşündürüyordu bazen. "Nasıl yapacaksın?" diyordum kendime. "Asil Miran'ı unutacak mısın yani?""Onun yerine başka bir bebeği severek unutacak mısın onu?"
Bazen de bu düşünceme kızıp abine, babana ve tabi ki bana ne kadar iyi geleceğini bile bile bekliyor olmamı bencillik olarak görüyordum. "Yeni bir bebek acılarımızı ne kadar da hafifletecek, evimize yeniden neşe doğacak. Bunu bile bile neden erteliyorsun. Hele de Efe'nin hayatındaki bu acı dönemi neden uzatıyorsun?" diye kızıyordum kendime.
Bütün bu gelgitlerde de Allah'a bıraktım olacakları.
"Sen bilirsin Allah'ım, sen bizi doğru yola ilet" dedim.
Bizi bundan mahrum etmedi çok şükür. En etkili ilacı verdi bize. Yeniden evlat sahibi olabileceğiz, yeniden bebeğimizi bağrımıza basacağız inşallah.
Bebeğimizin cinsiyeti konusunda da Allah'tan bir dileğim olmadı, O'na bıraktım. "Kız-erkek farketmez, senin neyi layık görürsen öyle olsun Allah'ım" dedim hep. Ama bilinçaltım benden bağımsız erkek düşlemiş sanırım. Allah bana acıyacak ve Asil Miran'ın tıpkısını verecek tekrardan diye geçirmişim içimden, öyle hayaller kurmuşum.
Ölümünün ilk zamanları, ilk haftalarda aylarda da böyle düşünüp mezarını dinlemiştim çok kez. Allah bana acıyacak, dayanamadığımı görecek ve bir mucize verecek. Bir ses gelecek mezarından, bir ağlama sesi.. Ve ben ellerimle kazmaya başlayacağım o toprağı, birileri gelecek ve çıkaracaklar seni ordan, ölmediğin anlaşılacak..
Çok bekledim bu olayın gerçekleşmesini mezarının başında. Yere, o toprak yığınının hemen dibine oturur iki elimi de toprağa sokar ve birinin kalp atışını, nabzını dinlermiş gibi dinlerdim toprağı..
Bazen bir karınca yürürdü toprağın üstünde, ağlamaya başlardım "Hayır, daha değil, gelmeyin buraya. Bu mezardaki ölmedi, çürütmeyin onu. Geri çıkacarak Allah..." diye..
Sonraları kabullendim ölümün geri dönülmezliğini.
"Asil Miran gitti. Bu dünyada göremeyeceksin onu bir daha, kabullen" gibi çok acımasız telkinlerim oldu kendime.
Şimdi ise zavallı bilincim sana olan özlemimden olsa gerek mucize beklentisini biraz değiştirerek doğacak yeni bebeğimin senin aynın olacağını düşünmüş demek ki.
Erkek olur, Asil Miran'a çook benzer.
Ben ona her bakışımda senin gözlerini görürüm sanmışım.
Belki adını bile Asil Miran koyarız demiştim.
Kız olacakmış bebeğimiz.
Bir kız kardeşin olacak annecim.
Bu haber çok şaşırttı beni, bir boşluğa düşürdü ilk duyduğumda.
Önce sevindim, kız bebeği de tadacağız diye. Sonra bir anda "Asil Miran" dedi içimden bir ses. Ona benzemeyecek, onu hatırlatmayacak, farklı olacak bu bebek. Ağladım çok. Affet Allah'ım. Erkek değilmiş diye o gün hep ağladım.
Şimdi alıştırdım kendimi kız bebek fikrine.
Başa döndüm yine, sağlıklı ve hayırlı olsun da kız/erkek farketmez..
Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin budur hayırlı olan erkek olsaydı hep asil miranı hatırlıycaktın hep onu arıycaktın belki daha zor olcaktı Allah şüphesiz bizim için en doğrusunu bilir
YanıtlaSilİnan bilemiyorum ki neyin iyi geleceğini. Allah'a bırakmak ve tabi ondan gelene razı olmak bize düşen. İçim rahat çok şükür, dediğin gibi "Allah şüphesiz bizim için en doğrusunu bilir"
SilAllah sağlıkla kucağınıza nasip etsin Sevcan hanım. Allah sağlıklı uzun ömürlü etsin kızınızı. Ben de hep hayal ediyorum bir kızım daha olsa Zeynepe benzer belki diye. Allahım hayırlıysa nasip eder inşallah çünkü o bebek kokusunu o minik ayakları çok özledim. Bana da dua edin olur mu?
YanıtlaSilAhh Çigdem Hanım, o evlat kokusunun özlemi ne zor.
SilTabi ki hep dualarımdasın ve olacaksın da. İnsallah Rabbim seni de Melek Zeynep'in kardeşiyle teselli eder..
Amin Amin:(
Sil