Kategoriler

dogum gunu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dogum gunu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ocak 2016 Çarşamba

İyi ki doğdun melek oğlum..



Sensiz kutladık yine doğum gününü dün,
Sensiz kestik pastanı.
Abin, baban, ben.
Birlikte üfledik mumlara.
Kısa süreli de olsa bizim olduğun için teşekkür ettik Allah'a.

Abin yanımızdayken, seni hep mutlu andık,
Ama abinin salonda olmadığı zamanlarda..
Neyse anlatmiyim, gerek yok.
Üzülüyoruz annecim, çok özlüyoruz seni, bil..

İyi ki doğdun,
İyi ki bizim oğlumuz oldun.
Doğum günün kutlu olsun kuzucum..
Devamı --> »

12 Ocak 2016 Salı

2
yorum
Doğum günün bugün, 3 olacaktın..

Doğum günün bugün..
İnsan bebeğinin doğum günü yüzünden acı çeker mi hiç?
Bir bebeğin doğum gününün gelmesi bu kadar üzer mi insanı?
Çok acı veriyor.
Çünkü her cümlemiz "Yaşasaydı ...." ile başlıyor.

Yaşasaydın 3  yaşında olacaktın..
Yaşasaydın yürüyecek hatta koşacaktın..
Konuşacak, "Anne" diyecektin..
Yaşasaydın bugün doğum günü partisi yapacaktık senin için,
Belki bi kostüm ya da şık bi kıyafet giydirecektim sana
Pastandaki mumlara üfleyebilecektin belki.
İlk (ve son) doğum gününde sana hazırladığım kartlardan sadece 1 yazanı değiştirecek, 3 yapacaktım.
"ASİL MİRAN 3 YAŞINDA" yazacaktı duvarımızda.


O kartları yaparken öyle planlamıştım,
Her sene sayıyı değiştirip kullanırım diye saklamıştım.
Saklıyorum da hala,
Niyeyse..

Kaç gündür ağırlığı var bugünün,
Asil Miran'ın doğum günü geliyor diye bir hüzün çöküyor,
Dillendirmiyoruz, konuşmuyoruz ama o burukluk günlerdir üzerimizde.
Bu sabah babanı uyandırırken, gözlerini bile açmadan "Bugün doğum günü" deyiverdi.
Kalakaldım.
Anlayamadım ilkin, emin olamadım öyle dediğine,
"Hııı, evet.." gibi bir şeyler mırıldandım.
Abin görmesin, o bari hissetmesin bu acıyı diye babana sarılıp ağlamadım.
Hala da ağlamadım, işe geldim herhangi bir günmüş gibi,
Kimseye demedim bugün oğlumun doğum günü diye.
Çünkü ölen birinin doğum günü olmaz ki,
Ölen birisinin yaşı artmaz, doğum günü kutlanmaz ki.
Ne desinler, "Nice yıllara" mı..

Her yaşının hayalini kuruyorum hala,
İki yaşında nasıl olurdun, neler yapardık, hayatımız nasıl olurdu diye çok hayaller kurdum.
İki yaşındaki bebekleri gözlemledim hep.
Şimdi üç yaşını düşünüyorum.
İlk aklıma gelen kreş oluyor nedense.
Kreşe başlatacaktım seni de 3 yaşında
Abin de 3 yaşında başlamıştı.
Benim iş yerimin kreşine verdiğimiz için ilkokula kadar birlikte gidip gelmiştik,
Çok eğlenirdik serviste,
Camdan dışarıyı izleyerek sessizce konuşurduk.
Okumayı bile o serviste öğretmiştim abine.
Belki sana da öğretecektim,
Seninle de etrafı izleyip tuhaf, komik, ilginç şeyleri birbirimize gösterecektik.
Sabah kreşe bırakacak, akşam bi koşturmayla alacaktım seni.
Şimdi ne koşturmamız var ne o tatlı yorgunluğumuz,
Öylesine rahatça! gidip geliyorum işe.
Öylesine işte
Herşey gibi hayatımız da öylesine..
Devamı --> »

22 Haziran 2015 Pazartesi

2
yorum
Bugün benim doğum günüm, utanıyorum..

Annem, kuzum, yavrum..
Affet annecim beni,
Doğum günüm bugün..
Utanıyorum..

Engelleyemiyorum annecim, bana doğum günü olmasını engelleyemiyorum. Utanıyorum, canım çok yanıyor. Oğlum, minik bebeğim doğum günü nedir bilmeden öldükten sonra ben "doğum günüm" demeye.. Utanıyorum.

Arayanlardan, kutlayanlardan utanıyorum. "Yok, önemli değil, kutlamıyorum zaten" gibi cümlelerle geçiştirmeye çalıştırıyorum konuyu ama olmuyor annecim. Utanıyorum..

Sen öldügünde 32 yaşında olmak üzereydim. Kaldım o yaşta, 32'de. Bu yıl üstüne 1 katmaya dilim varmıyor. Sen o minicik 1 yaşının üstüne 1 bile katamadan öldün ya ben koskacaaaa 33'ü taşıyamıyorum. Utanıyorum..

Hani biz anneler çocuklarımız için deriz ya, ömrümden al onun ömrüne kat diye. Bize baksana annecim, ömür sürelerimize bir baksana. Çocuğun ömrü 1 yıl, anne 33'ü devirmiş. Benim ömrümden alıp seninkine katmadı Allah'ım. Oysa ki çok yalvarmıştım Allah'a senin öldüğünü söylediklerinde. "Yeter bana bu kadar, n'olur Allah'ım oğlumun yerine beni al" diye. "O bu dünyanın hiçbir şeyini görmedi, n'olur oğlum da biraz yaşasın" diye. Pazarlık yapmaya çalışmıştım aklım sıra Allah'la, "ben 30 sene yaşadım, oğluma da 30'a kadar izin ver" diye. Ama şüphesiz ki Allah olması gerekeni biliyordu ve benim yürek acısıyla ettiğim o yakarışları duymadı. Isyan sayma Allah'ım, affet beni, garip ciğerimin kavruluşundandı bil Ya Rabbi..

Ömrümden ömrüne katamadım oğlum. Sen 1 yıl yaşayıp öldün, bense 33'ü bitirdim. Utanıyorum..
Devamı --> »

12 Ocak 2015 Pazartesi

Ölü bir insanın doğum günü kutlanır mı..

     Doğum günün bugün, 2.yaş günün. Ama sen öldüğün için 2 yaşına giremedin bugün. Çok kafam karışıyor kuzucum. Bugün benim için çok kıymetli, kutlamak, herkese haykırmak istiyorum oğlumun doğum günü diye. Ama ölü bir insanın doğum günü kutlanmaz ki. Öldüğün için 2 yaşına giremedin ki..

     Geçen yılki doğum günü resimlerine bakıyorum uzun zamandır. Yaklaşan doğum gününün çok önceden başlayan acı çırpınışlarıyla. Bugünün geleceğini biliyordum, acının beni nasıl yakacagını da biliyordum. Ama çaresiz bekledim işte.

     Bebeğimin 2.yaş gününde neler neler yapabilecekken, ne hayaller planlar kurarken mezar taşını öperek kutladım. "Iyi ki doğdun oğlum, iyi ki bizim oğlumuz oldun." dedim ama "Nice yıllara.." diyemedim. Tek yılımız varmış çünkü oğlum, Allah bize sadece bir yıl vermiş. Bir yıl, bir yılbaşı, bir tatil, bir doğum günü.. Bir yıllık umut, bir yıllık mutluluk, bir yıllık ömür vermiş.

     Çok az kuzucum, bir annenin evladına sadece bir doğum günü yapabilmesi, sadece tek doğum gününü görebilmesi çok az. Ama buna da şükür..
Devamı --> »