Kategoriler

30 Eylül 2017 Cumartesi

Seni anlatabilmek seni..

"Anneee! Az önce bir bakışı vardı, aynı Asil Miran'a benziyordu haa!!" dedi bu akşam abin.
Çok sevindim. Seni unutmamış olmasına çok sevindim. Unutmaz tabi, asla seni ve senin acını unutamaz abin. Demek istediğim yüzünü, bakışlarını hatırlıyor olması. Çok sevindim.
Senin ölümün başka başka acılar yaşattı bana. Özlemine dayanamazken o tümör  canını yaktı mı diye yandım. Ya da erken teşhis edilse ameliyatla kurtulur muydun diye kendimi hırpalarken herkes unutacak oğlumu, silinip gidecek bu hayattan diyerek ağladım. 
Bunlar ve başka başka acılarım var benim.
O yüzden olacak ki aradan geçen yaklaşık 3,5 seneye rağmen abinin senin bakışlarını hatırlaması içimi rahatlattı biraz.
Yıllar yıllar geçse de hatırlanman beni biraz mutlu edecek. Hamileydim, doğurdum, büyüttüm, ölesiye sevdim. Nasıl ölür nasıl yalan olup gider..
Hatta bu blog benim seni bu dünyaya kazıma çabalarıma denk düşer. Bir yerlerde izin kalsın, Asil Miran bebeğimi yıllar sonra bile bilenler olsun diye anlattım tüm yaşadıklarımı. Bir ara kitaba dönüştürmeyi bile düşündüm. Daha somut, elle tutulur olsun diye.. Neyse..
Abin de hatırlar yıllar geçse de. Acınla değil tabi sevginle hatırlasın inşallah..
Devamı --> »

20 Ağustos 2017 Pazar

Ekin idim oldum harman..

"Ecel gelir haktan ferman,
 Can çekilir kalmaz derman
 Ekin idim oldum harman
 Savursunlar yele beni.."

Çok özlüyor, çok yanıyorum sana.
Oğlum keşke duysan ya...
Bilmiyorum bilemiyorum bu dünya ile öbür dünya arasındaki köprüyü..
Var mı acaba bi yol, bi bağlantı, bi iletişim?
Allah bilir ancak
Allah'ım halimi de sen biliyorsun
Çare ya Rabb..

Devamı --> »

12 Ağustos 2017 Cumartesi

Demincek..

"Ve sen daha demincek
Yıllar da geçse demincek
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm.."

Yıllar geçti sen gideli. Aklım almıyor hala bazen. Hamileydim, doğurdum, büyüttüm.. Nerde şimdi diyorum bazen. Yalan dünya işte deyip "Yalan dünya"yı düşünüyorum. Evlat, aile, sevgi... hepsi yalan mı hakkaten. "Biz hiçiz aslında" da kalıyor kafamda dönenler...

Sonra kardeşine bakıyorum. Asya Miray'a..
 Yalan da olsa, emanet de olsa nasıl güzel..
Ona böyle her derin bakışımda sen düşüyorsun gönlüme. Bir sızı sonra..

Bu aralar çok geliyorsun aklıma. (Bu cümle de nasıl acıttı canımı. Aklımdan çıkıyorsun demek ki bazen. Oysa... Neyse)
Ağlıyorum yine sık sık..
Devamı --> »

30 Temmuz 2017 Pazar

Tesadüfen..



Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi tesadüfen seninleykenki gibi olacak bazı şeyler.

Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi bir anda gözümün önüne gelecek yüzün.

Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi göğüs kafesimin ortası yanacak senin için..

Aynı pozu vermişiz farketmeden 4 yıl sonra.
Havuzun mavisi ayni,
Güneş aynı,
Gülüşler aynı,
Abin büyümüş,
Sen değil kardeşin Asya Miray kucağımda..
Devamı --> »

15 Mayıs 2017 Pazartesi

2
yorum
Yarım hayat..


Yarım...
Her şey yarım..
Anneler günüydü dün,
O da yarım...
Babandan duyduğum bir söz takılıyor aklıma şimdi
"Bu dünyada sefayla cefa bir arada hep, hiç kimse ne sadece sefayı ne de sadece cefayı çeker. İkisi birliktedir her daim"
Cidden de öyle değil mi
Şu resimdeki gibi herşey
Minik mor çiçekler insana huzur verirken
Minik bir bebeğe ait mezar taşı nasıl insanın ciğerine basıp acıtıyor..
Yarısı su dolu bir bardak gibi işte hayat
İyi tarafından bakarsan mutluluk yarım
Kötü tarafından bakarsan da üzüntüler yarım.

Ha Anneler günüydü değil mi
Yarım yarım kutladım yine..

Devamı --> »

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Çilek resmi paylaşmazsam olmaz değil mi?


Çilek mevsimi,
Yine..
Nedense birçok şeyi yiyemediğin halde çilek ve dondurma yiyemediğini düşününce içim sızlıyor.
Bu çilekleri abin aldı dün. Canı çekmiş, markete gönderdim, aldı. Yedik birlikte hiç aklıma sen gelmeden. Ta ki bugün Instagram da gezinirken su postu okuyuncaya kadar..


Kardeşin aklıma geldi, ona ne zaman yedirebileceğimi hesap ettim. Çünkü onun için takibe almıştım bu bebek beslenmesine dair sayfaları.
 Sonra tam bunları düşünürken bir anda eşzamanlı bir sızı, bir acı düştü içime. Asil Miran hiç yiyemedi dedi içim. İçimin daim sana yanan yerleri dile geldi. Derin bir nefes verdim istemsiz, göğüs kafesim çöktü o boşalan nefesle.. "Asil Miran hiç yiyemedi.."

Bir yaşından önce verilmediği için verememiştim sana, sen bir yaşını bitirdiğinde kıştı, ölmeden önce çıkmıştı çilek ama ilk mahsulleri yedirmemiştim sana daha bollaşsın da hormonsuz, ilaçsızlarını bulayım diye.

Neyse işte, türlü türlü nedenler işte..
Sen hiç çilek yiyemeden gittin bu dünyadan, bense yiyorum zaman zaman..

Devamı --> »

8 Nisan 2017 Cumartesi

5
yorum
Gazi Hastanesi..

Bugün arabayla Gazi Hastanesinin önünden geçtik. Ben arkada kardeşinle ilgilendiğim için son anda farkettim ordan geçtiğimizi, Gazi Acil tabelasını gördüm bir an ve derler ya hani "ciğerime bir sızı saplandı" diye tam da öyle yandı içerim.

O gün o kapıdan sen kucağımdayken girip ertesi gün sensiz çıkışımı hatırladım. O acıyı, o çaresizliği, o yangını.. Üst katların camlarını taradı gözlerim, Çocuk Yoğun Bakımın olduğu katı kestirmeye çalıştım. Senin dünyaya baktığın son pencereyi bulmaya çalıştım. O katın koridorlarında yankılanan çığlıklarımı anımsadım sonra, hani babanla benim yanıma gelip de "Maalesef bebeğiniz öldü" dedikleri zamanki çığlıklar..

Sonra kardeşine baktım, "Bak gördün mü, kucağın tekrar doldu" dedim kendime. "Sabrettin ve Allah sabrını gördü" dedim. Dedim dedim ama teselli edemedim içimi..

Doldu gözlerim, yandı içim sana.
Sen de yanımda olsaydın ya..

Devamı --> »