Hiçbir zaman insan ayırmamışımdır. Her türlü ayrımcılığa karşı olmuşumdur hayatta. Ne hemşehricilik ne milliyetçilik ne de ümmetçilik yaparım. Bütün insanlar eşittir benim gözümde ve herkese aynı değer verilip aynı şekilde davranılması gerektiğini düşünürüm.
Oldum olası hayat görüşüm bu yöndeyken senin ölümünden sonra değişmeye başladı bu düşüncem. Ayrım yapılmalı, herkese aynı davranılmamalı. Benim çok ihtiyacım var çünkü buna. Bi işaret konsa bana, bi not, bi renk, bi fark. Ve anlasa insanlar benim evladı ölmüş bir anne olduğumu. Küçük çocukların olduğu ortamlara almasalar beni, çocuk reklamlarını izletmeseler, kreşlere bakamasam, parklara giremesem. Yasak olsa bana bunlar.
Şu an bir okulda abinin sınavdan çıkmasını bekliyorum mesela. Bir çok veli var tabi benim gibi bekleyen. Ama bazılarının yanında küçük çocukları da var. Bebek arabasıyla gelmiş birisi, tam senin kadar bi oğulları var, yani yaşasaydın olacağın kadar. Kıskançlık asla değil, çekememezlik değil asla. Her biri için ayrı ayrı dualar ediyorum içimden, Allah acılarını göstermesin diye. Ama ciğerlerim parça parça oluyor oğlum. Küçük bir çocuğa bakınca nefesim yakıyor bağrımı. Seni görmeye çalışıyorum, seni hayal ediyorum, seni özlüyorum.
Adım atıyor bebek önümde paytak paytak, Asil Miran'ım böyle yürüyemedi diyorum. Konuşuyor bıdı bıdı, benim kuzum sadece baba ve anne diyebildi diyorum. .
Ama buna da şükrediyorum kuzucum bilesin, çok kısa sürmüş olsa da seni bana verdi diye hep şükrediyorum Allah'a..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder