Kategoriler

2 Ekim 2015 Cuma

Acıyı yazıya dökmek, yeniden..

Yazmıyorum aylardır..
Yazmayım da bundan sonra dedim defalarca..
Çünkü tanıdık kimsenin okumadığını, hiç kimseye bu sayfanın varlığını belli etmediğimi bildiğim halde ya okurlarsa diye geçiriyorum içimden, belki yıllar sonra ama bir şekilde bu koca internet deryasında bir tanıdığa denk gelebilir bu yazdıklarım.
O da çok önemli değil ama baban okuyor bunları annecim.
O takip ediyor yazdıklarımı ve her okuduğu yeni not, onun umudunu biraz daha köreltiyor.
Çok kez açıkladım, bana iyi geliyor yazmak dedim ama onun üzüldüğünü görüyorum ve her seferinde yazmama kararı alıyorum.
Dediğim gibi aylardır da yazmıyorum.
Ama buna ihtiyacım olduğunu hissettim annecim, bir şekilde bu acıyı bir yerlere anlatmalıyım.
Okuyanlardan da özür diliyorum bu vesileyle.
Çünkü üzüyor yazdıklarım onları biliyorum.
Hiç tanımasalar bizi ve hiç tanımayacak olsalar da evlat acısını son dozda yaşayan bu anne için üzülüyorlar biliyorum.
Affederler beni ve haklarını helal ederler inşallah.
Çünkü yine yazıyorum bak..
Tamam bu notlarımın asla sana ulaşmayacağının biliyorum.
Asla bu yazdıklarımı bir gün okuyabileceğin umudu yok içimde.
O acı gerçeğin bilicindeyim.
Ama bir şekilde iyi geliyor bunları yazmak, tam açıklayamadığım bir şekilde.
Çünkü kimseye tam anlatamıyorum bu yaşadıklarımı
Kimseye içimdeki yangını tümüyle anlatamıyorum.
Çünkü onları da üzüyorum anlatınca,
Ben belki biraz rahatlıyorum ama karşılığında beni dinleyen insanların içini acıtıyorum.
Beni bilirsin kuzucum, hiç sevmem insanları incitmeyi.
Bilirsin bu uğurda kendi rahatımdan ödün verebilirim.
Bilirsin bencilliğin tam tersi var bende.
Yersiz, gereksiz, ayarsız bir iyilik.
Ona yoruyorum bu durumu biraz, neden birilerine anlatıp az da olsa içimi dökmediğimi..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder