Kategoriler

26 Aralık 2017 Salı

2
yorum
Ayakkabılar ölmüyorlar..

İlk adım ayakkabısı.. Senindi. İlk adımlarını bu ortopedik tabanlı ayakkabıyla atacaktın, önemliydi. Ayak yapısı için, düzgün basmayı öğrenmen için vs. önemliydi. Sonraki ayakkabılar ortopedik olmasa da olur belki ama ilk adım ayakkabısı önemliydi. Ben seçmiştim bunu. Nerden baksan 5 yıl olmuş alalı. Hala dün gibi hatırlıyorum. Dün gibi. Sanki daha dün sana giydirmişim gibi. Oysa nerdeyse...
Devamı --> »

6 Aralık 2017 Çarşamba

2
yorum
Katil kelime "ama"

Neden bilmiyorum ama fotoğraflarına bakamıyorum artık oğlum.
Evimizin duvarlarındaki resimlerinle göz göze gelmek ciğerime ciğerime batıyor.
Hep zordu tabi ki hep yaramı kazırcasına canımı acıtırdı fotoğraflarına bakmak ama son zamanlarda başka boyutlarda canım yanıyor sana bakınca.
Düşündükçe kardeşinden sonra olduğu fikrine vardım.
Senden sonra bir bebek daha yapma korkusu, senin unutulacağın korkusu, senin yerine onu koyacağımızın korkusu, o vicdan azabı..
Sanırım bu düşünceleri atamadım bilinçaltımdan.
Ondandır muhtemelen resimlerine her bakışımda utanışım.
Utanıyorum oğlum, kardeşini severken senden utanıyorum.
Sanki öyle uzaklardan bizi izleyip iç geçiriyorsun, yanımızda olmak istiyorsun da ben seni görmeyip, farketmeyip Asya Miray'la ilgileniyor muşum gibi.
Öyle bi vicdan azabı.
Senin yerin bambaşka yüreğimde biliyorum.
Hiçbir zaman aklımdan çıkmadın biliyorum.
Acın hafiflemedi hiç biliyorum.
Hatta kardeşin doğduktan sonra daha bi yanık bağrım, daha bi seni özlüyorum, daha bi senin ölüp gidişine şaşırıyorum.
Ama şu bi gerçek ki sen ölüp gittin ama ben yaşamaya devam ediyorum.
Olması gereken bu muhakkak ama..
Ama..
Bi "ama" hep var içimi acıtan..
"Katil kelime" denir ya "ama" için. Hani kendinden önce gelen her ifadeyi, cümleyi öldürür diye.
Öyle işte
Beynimdeki bütün teselli düşüncelerinin, bütün mantıklı çıkarımların sonrasında bir "katil" ama kelimesi var..
Her cümlenin sonuna "Ama oğlum öldü benim" diyesim geliyor.
Devamı --> »

6 Kasım 2017 Pazartesi

Dayan..

Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni... (Ahmed Ar...
Devamı --> »

30 Eylül 2017 Cumartesi

Seni anlatabilmek seni..

"Anneee! Az önce bir bakışı vardı, aynı Asil Miran'a benziyordu haa!!" dedi bu akşam abin. Çok sevindim. Seni unutmamış olmasına çok sevindim. Unutmaz tabi, asla seni ve senin acını unutamaz abin. Demek istediğim yüzünü, bakışlarını hatırlıyor olması. Çok sevindim. Senin ölümün başka başka acılar yaşattı bana. Özlemine dayanamazken o tümör  canını yaktı mı diye yandım. Ya da erken teşhis edilse ameliyatla kurtulur muydun diye kendimi hırpalarken herkes unutacak oğlumu, silinip gidecek...
Devamı --> »

20 Ağustos 2017 Pazar

Ekin idim oldum harman..

"Ecel gelir haktan ferman,  Can çekilir kalmaz derman  Ekin idim oldum harman  Savursunlar yele beni.." Çok özlüyor, çok yanıyorum sana. Oğlum keşke duysan ya... Bilmiyorum bilemiyorum bu dünya ile öbür dünya arasındaki köprüyü.. Var mı acaba bi yol, bi bağlantı, bi iletişim? Allah bilir ancak Allah'ım halimi de sen biliyorsun Çare ya Rabb.....
Devamı --> »

12 Ağustos 2017 Cumartesi

Demincek..

"Ve sen daha demincek Yıllar da geçse demincek Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm.." Yıllar geçti sen gideli. Aklım almıyor hala bazen. Hamileydim, doğurdum, büyüttüm.. Nerde şimdi diyorum bazen. Yalan dünya işte deyip "Yalan dünya"yı düşünüyorum. Evlat, aile, sevgi... hepsi yalan mı hakkaten. "Biz hiçiz aslında" da kalıyor kafamda dönenler... Sonra kardeşine bakıyorum. Asya Miray'a..  Yalan da olsa, emanet de olsa nasıl güzel.. Ona böyle her derin bakışımda sen düşüyorsun gönlüme....
Devamı --> »

30 Temmuz 2017 Pazar

Tesadüfen..

Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi tesadüfen seninleykenki gibi olacak bazı şeyler. Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi bir anda gözümün önüne gelecek yüzün. Biliyorum yıllar geçse de tıpkı bugünkü gibi göğüs kafesimin ortası yanacak senin için.. Aynı pozu vermişiz farketmeden 4 yıl sonra. Havuzun mavisi ayni, Güneş aynı, Gülüşler aynı, Abin büyümüş, Sen değil kardeşin...
Devamı --> »

15 Mayıs 2017 Pazartesi

2
yorum
Yarım hayat..

Yarım... Her şey yarım.. Anneler günüydü dün, O da yarım... Babandan duyduğum bir söz takılıyor aklıma şimdi "Bu dünyada sefayla cefa bir arada hep, hiç kimse ne sadece sefayı ne de sadece cefayı çeker. İkisi birliktedir her daim" Cidden de öyle değil mi Şu resimdeki gibi herşey Minik mor çiçekler insana huzur verirken Minik bir bebeğe ait mezar taşı nasıl insanın ciğerine basıp acıtıyor.. Yarısı...
Devamı --> »

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Çilek resmi paylaşmazsam olmaz değil mi?

Çilek mevsimi, Yine.. Nedense birçok şeyi yiyemediğin halde çilek ve dondurma yiyemediğini düşününce içim sızlıyor. Bu çilekleri abin aldı dün. Canı çekmiş, markete gönderdim, aldı. Yedik birlikte hiç aklıma sen gelmeden. Ta ki bugün Instagram da gezinirken su postu okuyuncaya kadar.. Kardeşin aklıma geldi, ona ne zaman yedirebileceğimi hesap ettim. Çünkü onun için takibe almıştım bu bebek...
Devamı --> »

8 Nisan 2017 Cumartesi

5
yorum
Gazi Hastanesi..

Bugün arabayla Gazi Hastanesinin önünden geçtik. Ben arkada kardeşinle ilgilendiğim için son anda farkettim ordan geçtiğimizi, Gazi Acil tabelasını gördüm bir an ve derler ya hani "ciğerime bir sızı saplandı" diye tam da öyle yandı içerim. O gün o kapıdan sen kucağımdayken girip ertesi gün sensiz çıkışımı hatırladım. O acıyı, o çaresizliği, o yangını.. Üst katların camlarını taradı gözlerim, Çocuk Yoğun Bakımın olduğu katı kestirmeye çalıştım. Senin dünyaya baktığın son pencereyi bulmaya...
Devamı --> »

31 Mart 2017 Cuma

2
yorum
Kısacık bir rüyaydı ama..

Çok kısa bir rüya gördüm dün gece. Yerde iki bebekle oynuyorum, biri büyük diğeri daha minik iki bebek. Abin de biraz uzağımda televizyon izliyor galiba. Ben bebeklerden küçük olanına odaklanmış, onu güldürmeye çalışıyorum ama benim hareketlerime her iki bebek de çok gülüyor. Hemen abine sesleniyorum, "Efeeee hemen buraya geeel, kardeşin sesli gülmeye başladı, görmen lazııımm" diye. Bu aralar Asya Miray'ın sesli gülmeyi öğrenmesi lazımmış, onu bekliyoruz Efeyle. Sık sık deniyoruz ikimiz...
Devamı --> »

29 Mart 2017 Çarşamba

4
yorum
Asya Miray..

Günlerdir aklımda kurmaya çalışıyorum cümleleri, ne desem nasıl anlatsam diye düşünüyorum. Yazıp yazıp siliyorum hep. Ama az önce kardeşinin resimlerine bakarken bunu hiçbir zaman tarif edemeyeceğimi anladım ve "yaz" dedim kendime. "Şu an aklından ne geçiyorsa yaz" Aslında belki kelimelere bile gerek yoktur. Şu resme bakınca, bir bebeğe bakınca duygulanmayan yoktur zaten. Asya Miray.. Kız...
Devamı --> »

8 Mart 2017 Çarşamba

12
yorum
Hediyemiz..

Geldi Kardeşin geldi dünyaya, aramıza.. Klişe olacak belki ama hoşgeldi.. Hoşluk getirdi dünyamıza. Çok sevdik onu, cok hem de Hepimiz de, ben, baban, abin.. Bir teselli, bir hediye bize o Allah'tan Şükürler olsun.. Çok ağladım doğunca Ebe ve hemşirelere defalarca  defalarca sordum "İyi mi, sağlıklı mı?" diye. Sonrasında o doğum salonunda bir saatten uzun bir süre yalnız kaldık kardeşinle, uzuun uzun baktım ona. Sana benziyor mu diye, senden bir iz taşıyor mu diye baktım. Sonra farkettim...
Devamı --> »

16 Ocak 2017 Pazartesi

Cennette kreş var mıdır?

Oğlum, melek oğlum, Doğum günün birkaç gün önce geçtiği için içim daha bir buruktu son zamanlarda. Yaşasaydın hayatımızın nasıl olacağını hayal ediyordum istemsiz. 4 yaşında olacaktın. Nedense daha çok kreşe gidişin geliyordu aklıma. Doğum gününün ertesi gecesi rüyamda 3-4 tane çocuk gördüm. Elele tutuşmuşlar mutlu mutlu yürüyorlardı. Üzerlerinde bizim çocukluğumuzda giydiğimiz siyah önlüklerden var, sırt çantaları görünüyor. Kabe'nin önündeler. "Ne yapıyorsunuz siz" diyorum ben. "Burası...
Devamı --> »

12 Ocak 2017 Perşembe

İyi ki doğdun oğlum..

Asil Miran, can oğlum.. İyi ki doğdun, iyi ki bizim oğlumuz oldun. Sensiz kutladık yine doğum gününü bugün, sensiz kestik pastanı. Abin, baban, ben... Birlikte üfledik mumlara. Kısa süreli de olsa seni bize verdiği için teşekkür ettik Allah'a. ...
Devamı --> »

7 Ocak 2017 Cumartesi

2
yorum
Bebeğim doğunca..

Çook zorlanıyorum bu aralar annecim, kardeşin doğacak ve ben onu kucağıma alınca ne yapacağımı, evlat hasretinin bebek hasretinin açtığı yarayı içimde nasıl dizginleyecegimi bilmiyorum. Sosyal medyada hep yenidoğan resimlerine, doğum hikayelerine bakıyorum istemsiz ve gördüğüm her bebek resminde ağlamamak için tutuyorum kendimi, bastırıyorum duygularımı. Sonra bi korku alıyor beni, "kendi bebeğimde napicam" diye. İnleye inleye ağlamak gelecek içimden, kardeşine sarılıp hıçkıra hıçkıra...
Devamı --> »