Kategoriler

24 Mayıs 2019 Cuma

Anneler Günü Hediyem..

Bu yıl anneler gününde babanın verdiği hediye, aldığım en değerli hediye oldu.
Öyle zarif, öyle naif..
Öyle içli ki..
Sana yazdıklarımı kitap yaptırmış baban,
"Böyle saklayalım, kelimelere dokunarak okuyalım" dedi.
Canım.
İki gece uğraşmış, bana "Sen uyu, ben bi iki film izliycem" deyip sabahlara kadar tek tek kopyala-yapıştır-düzenle yapmış,
Tek tek okumuş hepsini, tek tek ağlamış yine..

Devamı --> »

5 Mayıs 2019 Pazar

3
yorum
Ölüm yıldönümün bugün, yine...




"........hasta exitus kabul edildi."
Bu cümleyle bitiyor 5 yıl önce yazılan rapor. Defalarca defalarca okuduğum, Latince kelimeler, terimlerle dolu olan rapor. O terimlerden sadece "exitus"un "ölü" anlamına geldiğini bildiğim ve her okuduğumda ciğerimi yerinden söken rapor. Ağzımı tek elimle sıkı sıkıya kapatarak, gözlerimden yaşlar dökülürken inleye inleye çok okudum. Her kelimeyi tek tek internetten araştırarak öğrendim. Son paragrafının 08:20'de başlayıp 09:05'te o cümleyle bittiği, oğlumun ölüm hikayesini anlatan rapor.
.
Ne yangınlara dayanırmış yüreğim, ne ağıtlar yakabilirmiş dillerim. Öğrendim. Çok ağladım, çok feryat ettim acımdan. Yoldan geçenleri, karşıdaki parkta oynayan çocukları, üst katlarda oturanları bile ağlatacak kadar çok feryatlarım oldu. "Ağıt"mış meğer hepsi.
.
Çocukluğumda babaannemin ve amcamın cenazelerinde duymuştum ağıt yakanları. Türküleri sevdiğim içindir belki çok etkilemişti beni bu ağıtlar. Kimileri sessiz sessiz ağlarken onlar hem söylüyor hem ağlıyorlardı. Onlarınkini bir gelenek, bir yetenek gibi düşünürdüm ama değilmiş oğlum. Ben de hiç alakam yokken, genç yaşımda aynı feryadı edebilirmişim meğer. Meğer ağıtlar, acının dayanılmazlığından çıkıyormuş, öğrendim.
.
Tıbbi epikriz raporunun son cümlesiyle feryat figan ağıt yakılırmış, yandım öğrendim..
Devamı --> »