Kategoriler

15 Eylül 2014 Pazartesi

Hayattan beklentiler..

     Hani herkesin hayattan beklentisi farklıdır, istekleri farklıdır ya. Herkes bir şeyleri elde edebilmek için uğraşır durur. İşte o olması istenen şeylerin ne kadar değersiz olduğunu biliyorum ben artık. İş, evlilik, para, ev, araba, kariyer.. Bunlara sahip olabilmek için uğraşmak ne kadar gereksiz ne kadar anlamsızmış meğer. Düne kadar acıyıp bakamadığım dilenci kadını kıskanıyorum ben artık kucağında bebeği var diye. Yanından geçen herkes acıyorken ben kıskanarak imrenerek bakıyorum ona. Ona sorsanız benim çok şanslı olduğumu düşünür, giyim kuşamıma özenir belki ya da dilenmeyişime imrenir. Oysa benim bebeğim de kucağımda olsaydı da ömür boyu dilenseydim, sen yaşasaydın da ben ekmek, aş yüzü görmeseydim oğlum. 

     Ne hayattan bir beklentim var artık ne de umudum. Çünkü ölüm denen şeyi gördüm, tattım ben. O çaresizliği görüp de bu dünyada güçlü olabilmek için uğraşmak çok saçma. Evladımın kollarımda bitkin yatışını, gözümün önünde bebeğime kalp masajı yapılışını görmüşüm, beyaz bir kefene sarılmış ölü yüzünü öpmüşüm oğlumun ben. Ne dünyası ne hayat beklentisi..

     Bize göre çok uzun ama öbür tarafla kıyaslayınca çok kısa olan bu dünya hayatının bitmesini beklemek benimkisi. 

     İşe başlasan çok iyi olacak..
     Mezarına bu kadar sık gitme..
     Her yere resimlerini asma..
     Bütün anıları o evde, ev değiştirirsen biraz daha iyi gelir..
     Evde yalnız kalma, dışarı çık..
     Kendine bir uğraş bul..
     Resimlerine, videolarına bakma..
     Bir çocuk daha yap..
     O acı türküleri dinleme..
     Bu kadar çok uyuma..
     Ağlama..

     O kadar çok nasihat veren var ki. İyi olmam için teoriler geliştiren dostlarım, yakınlarım. Tekrar söylüyorum: Evladımın kollarımda bitkin yatışını, gözümün önünde bebeğime kalp masajı yapılışını görmüşüm, beyaz bir kefene sarılmış ölü yüzünü öpmüşüm oğlumun ben. Ne iyi olması ne dünyası ne hayat beklentisi.. 

     Bir oğlum daha var benim. İkimizde öleceğiz ama birimiz daha önce. Ya ben ondan önce öleceğim ya da o benden önce. Yani %50. %50 ihtimalle diğer oğlumun da ölümünü göreceğim ben. Bu kadar gerçek bir ihtimal varken nasıl iyi olmalıyım bilmiyorum. Ölüm bu kadar yakın ve çaresizken nasıl eskisi gibi olmalıyım anlamıyorum. Bu hayat anlamsızmış işte bunu anlayıp susmalı ve hayatın bitmesini beklemeliyiz..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder