Kategoriler

2 Eylül 2014 Salı

Sayılı gün..

     120 gün oldu bugün oğlum, sen gideli 120 gün. Yani 4 ay oldu, bir ay bitti bir diğeri başladı, bitti. Ama sen yoktun. Mayıs bitti, o kapkara Mayıs. Haziran oldu, Temmuz oldu, Ağustos oldu ve şimdi Eylül başladı. Bir mevsim geldi geçti, sen gelmedin oğlum. Gelmeyeceksin de biliyorum. O kadar acı ki biliyorum.

     Gün sayma diyor baban, kızıyor buna. Haklı da. Ne için gün sayıyorum ki. Hem gün saymak böyle olmaz, en sondan başlanır ve her geçen gün bir azaltılır. Her geçen gün daha bir yaklaşılır. Ama bizim öyle mi? 1 gün oldu, 5 gün oldu, 20 gün oldu derken 120 gün oldu. Saydıkça günlerimiz azalmadı bizim. Hep daha da arttı ve artacak sensiz günlerim. Sonsuza gün saymak benimki, hangi sayıda, ne zaman biteceğini bilmeden, 1'den başlayıp ∞'a uzanan, uzadıkça çoğalan, acıyan bir gün sayma..

     Senin ölümünün üçüncü gününü hatırladım şimdi. "3 gün oldu Allah'ım, yeter artık, nolur ver artık oğlumu. 3 gün sende dursun, 3 gün bende. Nolur bana da ver oğlumu.." diye ağlamış, pazarlık etmiştim, yalvarmıştım Allah'a. Çünkü geri vereceğini sanıyordum. Bir şey olacak, bu bir sınavdı diyecek acıyacak bana ve geri verecek seni. Öyle sanıyordum. Çünkü algılayamıyordum ölümünü. Hala da aklım, beynim anlayamıyor bunu, anlamsız bir umut besleniyor içimde kendiliğinden. Ama biliyorum umutsuzluğumu, çaresizliğimi.. Ve senin ölüp benim yaşadığımı..

     "Sayılı gün çabuk geçer" derler ya. Şimdi düşündüm de ben kaç gün daha sayacağımı bilmiyorum. Benim için sonsuza kadar saymak gibi uzun, zor, acı. Ama Allah biliyor o sayıyı. Bilinmeyen değil sayılı yani bizim günlerimiz de. O yüzden acaba "Sayılı gün çabuk geçer" mi  bizim için de?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder