Kategoriler

17 Kasım 2014 Pazartesi

Mezarina gelmeyecegim annecim, bekleme beni..

     9 gündür mezarına gelmiyorum oğlum. İlk kez bu kadar uzun bir süre geçti.

     6 Mayıs'ta seni oraya bırakışımızdan sonra sıklıkla geliyordum mezarına. İlk zamanlar hergün geldim, sonradan biraz daha açtım arayı, son bir aydır da işe başladığım için hafta içi gelemeyip her cumartesi sabah yanına koşuyordum. Ama babanın müdahalesiyle artık gelmeme kararı aldım. Bilmiyorum ne işe yarayacak bu ama deniyorum işte. Baban hiç gitme demedi tabi ki, o sadece bu kadar sık gitme, daha da üzüyor seni oraya gitmek dedi. Kızdım ilk duyuşumda hem de çok kızdım babana. "Sen bile beni anlamayıp böyle dersen ne yapayım ben" dedim. Ama teslim oldum sonra. Çünkü bilmiyorum annecim, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorum. İyi miyim kötü müyüm, iyiye mi gidiyorum yoksa daha da kötüleşiyor mu durumum bilmiyorum. Tamam dedim kendi kendime işte, tamam mezarına gitmeyeceğim oğlumun. Buna nasıl dayanacağım onu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey, 9 gündür yanına gelemediğim.

     İçimdeki vicdan azabı büyüyor, utanıyorum senden. Ziyarete geleni hissedermiş mezarda yatanlar. Annem neden gelmedi diye düşünüp bekliyorsun gibi geliyor bana. Her gün akşam olana kadar orda beni beklediğini ve gelmeyişime üzüldüğünü düşünüyorum. Böyle düşünüyor ve çok utanıyorum kendimden annem. Yağmur da yağmadı bu 9 gün boyunca, çiçeklerin kurumuştur susuzluktan, kirlenmiştir mezar taşın. Senin tam arkanda yatan için yeni mezar taşı yapılıyordu, ustalar kirletmişlerdir senin mezar taşını belki. Biliyorum kuzum, annem kesin gelir diye bekliyorsun ama mecburum annecim, baban için, abin için, geride kalanlarımız için bunu yapmam gerekiyor.

     Sen öldükten sonra hiç bir şeyi önemsemediğimi, babanı abini bile umursamadığımı düşünüyorlar. Asil Miran yoksa hiçbir şey olmasın dediğimi, inat ettiğimi hatta isyan ettiğimi düşünüyorlar. Öyle olmadığını anlatamadım sözlerle. Senin ölümünün acısından, seni özleyişimin katlanarak artmasından, canımın yanışından böyle olduğumu anlatamadım. O yüzden anlatmak yerine öyle yaşamaya çalışacağım artık. Baban ve abin mutlu olsun diye, onlar için onların daha da üzülmemesi için uğraşıyorum. Mezarına gitmemem gerektiğini düşünüyorlarsa öyle yapacağım. Çünkü ben zaten hep acı çekiyorum, mezarına gitsem de gitmesem de acım dinmiyor zaten. Bari onların acısı biraz dinsin, senin gidişinin üstüne bir de benimle uğraşmasınlar.

     Affet olur mu annecim, affet beni kuzucum. Gelmiyorum biliyorum ama bu seni unuttuğumdan değil. Bir anne bebeğini unutur mu hiç oğluşum!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder