Hazırlıklar yapılmalı artık,
Ben ve eş, dost, akrabalarım bir hareket halindeyiz.
Teyzen, önceleri "kız için pembe pembe al ne gerek var oğlanların mavilerini giydirme" diyordu, ben "farketmez hepsi mavi değil bir çok renk var, almayacağım bu bebeğe fazla birşey" dedikçe açık açık söyledi. "Üzülür kötü olursun, giydirme Asil Miran'ınkileri. Hem evde de tutmamalıymışsın, iyi olmazmış" falan dedi.
Anneannen, teyzenin aldığı hediyelerden, kendi aldıklarından bahsetti. "Hiçbir şeyle uğraşma...
Kategoriler
19 Aralık 2016 Pazartesi
9 Aralık 2016 Cuma
Anne olma korkusu..

Oğlum, Asil oğlum, can kuzum..
Doğduğun gün bu resimdeki,
Kucağımda sana ilk sarılışım, ilk elini tutuşum, ilk bakışmamız..
Ne büyük mutluluk, ne büyük lütuf..
O an sevmiştim seni delicesine,
Sanki tüm ömrüm boyunca varmışsın gibi benimsemiştim seni,
Vuslattı o, kavuşmaydı
İlk tanışma değil kavuşmaydı kesinlikle
Saf, katıksız huzurdu..
Şimdi yine...
22 Kasım 2016 Salı
5
yorum
Üçüncü çocuğum..

"Nasıl dayandın ablaaa, ben dayanamazdım" dedi bugün bir iş arkadaşımın eşi.
"Dayanılmıyo" dedim ama ondaki şaşkınlığı alamadı bu cevabım. Çünkü dayandığımı düşünüyordu. Gayet normal konuşup, sohbet ediyor hayata dahil oluyordum ya bu dayanamamak olmuyordu muhtemelen. Ama hak veriyorum ona, çünkü ben de sen ölmeden önce "ben dayanamam" derdim kesin. Ama dayandım. Dayanmak zorundaydım, bu acıyı yaşayan...
18 Kasım 2016 Cuma
2
yorum
"da" eki..
evet önümüz bahardır biliyorum
leylaklar açacak biliyorum
kiraz da çıkacak yakında
iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
sevgilim güzelim birtanem biliyorum da
şimdilik bağışla...
Turgut UYAR
Bütün güzellikleri, olumlu beklentileri ve umudu bir tek "da" eki nasıl silip süpürmüşse şu şiirde, ben de öyle oluyorum içimin sen yanı acıdıkça..
İyiyim çok şükür ve daha da iyi olacağım inşallah.
Ama..
Senin yokluğun gitmiyor,
Senin ölüşün değişmiyor ki..
30 Eylül 2016 Cuma
6
yorum
Bebek hazırlıkları..
Kardeşin büyüyor karnımda oğlum, hamileliğin yarısını geçtik. Cinsiyeti de belli oldu.
Benden beklenen artık yavaştan hazırlıklara, alışverişlere başlamam.
Senin yatağının durup durmadığını sordu bir-iki yakınım. "Duruyor" dedim. Sorun yok, onu kullanırım dercesine. Kimsenin durumu deşip yaramı kanatmaması için konuyu kapattım.
Daha dün iş arkadaşlarımla mağazaların önünden geçerken "Ne zaman Prenses'e birşeyler alıcaz?" diye sordu bir arkadaşım.
"Haa, bilmiyorum ya daha aklımda birşey...
28 Eylül 2016 Çarşamba
2
yorum
Ev..

Evimize geldim yine, daha doğrusu dışarıdan izledim, yine..
Bu evle olan bağım hiç kopmayacak, bu evde geçen yıllarımızı hiç unutmayacağım galiba, çünkü hepsinde sen vardın oğlum.
Sana hamileliğimin büyük bir kısmı, senin doğup az da olsa büyüdüğün sonrasında da senin ölümünden sonraki 7 ay.. Hep bu evde geçti.
Mutluluğu da acının dibini de bu evde gördüm.
Sen varken ki kahkahalarımız da ölümünden...
23 Eylül 2016 Cuma
5
yorum
Mucize..
Yeniden bebek sahibi olmak..
Şükürler olsun Allah'a, mucize gibi.
Senin ölümünden sonra çook çareler aradım.
Kitaplar okumaya çalıştım, internette çok araştırmalar yaptım.
Mezarlıkta tek tek mezarları gezerdim ilk zamanlar, bebek-çocuk mezarı var mı diye bakar, ne kadar olmuş öleli diye hesaplardım. Bu mezarların sahipleri dayanıyorsa ben de dayanmalıyım derdim. Ama nasıl?
Seninle aynı yaşta ölen bir kız bebeğin mezarına (Yaren'di adı) bir not yazmayı da düşündüm. "Nasıl dayanıyorsunuz,...
4 Ağustos 2016 Perşembe
9
yorum
Yeniden başlayabilmek..
Asil Miran, can oğlum..
Kaç zaman geçti sen gideli. Senin ölümünle hayatımızın yerle bir olan taşlarının, tuğlalarının, enkazının içinde çaresiz kaldık. Epeyce bir süre elleyemedik, o herbir yana saçılmış tuğlalara baka baka, yana yana uzunca bir zaman geçirdik. Ama "Hayat devam ediyor" klişesi bize de uğradı ve devam ettirmemiz gerektiğini anladık. O enkazı temizlemeli ve tekrardan örmeliydik o taşları. Özellikle de abin için.. Abini o yıkıntıların arasında yaşamaya mecbur edemezdik.
Toparlanıyoruz...
27 Temmuz 2016 Çarşamba
3
yorum
Yine derinlikler..
Ne tuhaf.
4 sene öncesine döndüm sanki, sana hamile olduğum zamanlara..
Üzgün değilim asla ama burukluk var çokça.
Aynı kıyafetleri giydiğimde özellikle, artık belirginleşen göbeğime bakıyorum ve Asil Miran mı acaba diye düşünüyorum. Mümkün değil biliyorum ama en azından sana benziyor mu diye düşünüyorum.
Belirsizlik var biraz, nasıl olacak, ne hissedeceğim kardeşini kucağıma alınca?
Seni hatırlayıp üzülecek miyim?
Sana benzerse ne yaparım? Rahatlar mıyım biraz ya da baktıkça seni görüp...
26 Haziran 2016 Pazar
3
yorum
Kahrın da hoş, lütfun da hoş..
Cana cefa kıl ya vefa,Kahrında hoş lütfunda hoşYa derd gönder yahut deva,Kahrın da hoş lütfunda hoş.
Hoştur bana senden gelen,Ya hil’at-ü yahut kefen,Ya taze gül yahut diken,Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Gelse celalinden cefa,Yahut cemalinden vefa,İkisi de cana safa,Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Ey padişah-ı lem yezel,Zat-ı ebed, hayy-ı ezel,Ey lütfu bol, kahrı güzel,Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Ağlatırsan zari zari,Verirsen cennette huri,Layık görür isen nar’ıKahrın da hoş lütfun da...
23 Haziran 2016 Perşembe
3
yorum
Kalp atışı..
Kalp atışı..
Ne güçlü, ne kritik bir hayat belirtisi...
Ara ara değil sürekli atmalı.
Bir tek atış bile aksamadan, hiç telafisi olmayan,
Öyle kritik..
Kalp atışı varsa hayat var, can var
Kalp atışı yoksa........
Senin öldüğün kalbinin durmasıyla netleşmişti,
Çünkü öncesinde bilincin kapanmıştı zaten,
Solunumun da durmuştu ama makineye bağlayarak telafi edilmişti.
Ama kalp atışı öyle olmuyormuş,
Kalbin durup da bi daha atmayınca "Öldü" demişlerdi senin için.
O minik kalbin durmuştu ve...
17 Haziran 2016 Cuma
12
yorum
Can..
Bir can daha çoğalacağız bu kış.
Bebeğim neremde saklayım seni?
Hoş gelir,
Safa gelir,
Asil Miran'ın kardeş...
6 Haziran 2016 Pazartesi
6
yorum
Evlat orucu..
Ramazan Ayı başladı. Zaman çabuk geçiyor aslına bakarsan. Senden sonra iki Ramazan Ayı geçmiş, bu üçüncü.
Nedense son ikisini çok hatırlamıyorum, en net hatırladığım senle olan. Emziriyordum seni ama yine de oruç tutmak istemiştim. Çok dua etmiştim Allah'a sütüm azalmasın diye. Öyle de olmuştu çok şükür. Ben oruçluyken de sen gayet iyi doyardın, sütte azalma olmamıştı aksine artmıştı bile sanki.
Koşuşturmayla geçen plansız düzensiz bir Ramazan'dı. Tam iftar vakti sen uyanırdın, bazı...
5 Haziran 2016 Pazar
Bir Melek daha..
Evlat acısı öyle derin öyle zor ki. Buraya yazdıklarımı okuyarak çok ağlayan oldu bana, benim için dua eden çok insan var biliyorum. Hiç tanımasalar da ne seni ne de beni, azıcık empati yapıp çocuğunun ölümünü düşünen kim olursa olsun dayanamıyor.
En son paylaşımınız benim kıyametimin koptuğu gün tahamın melek olduğu gün 20 gün geçti çok yanıyorum uykusunda melek oldu 25 aylık oğlum bana ulaşırmısınız............. lütfen çıldırıyorum aklımı oynatacam
Şu yukarıdaki yorumu okuyunca da benim...
18 Mayıs 2016 Çarşamba
16 Mayıs 2016 Pazartesi
2
yorum
Anlamsız..
Küsmüşüm senden sonra her şeye,
Şimdi şimdi farkediyorum.
Pek bi anlamı yok geçen günlerin
Öylesine geçiyor zaman.
İsyan değil, haşa
Ama bi anlamsızlık sarmış bütün dünyayı
Sonunda ölüm olmayacak mı
O yüzden anlamsız her şey...
Ölmeseydin ne değişecekti,
Hayat çok mu anlamlı olacaktı?
Ya da abinin varlığı bu hayata yeterli anlamı katmıyor mu?
Tabi ki, çok şükür Allah'ıma..
Muhakkak abin benim en büyük şükrüm,
O olmasaydı asıl o zaman görürdüm bu dünyanın yükünü ben.
Bunu çook iyi biliyorum.
Senin...
Ecel gelir Hak'tan ferman..
Can çekilir kalmaz derman..
Ekin idim oldum harman
Savursunlar yele beni...
9 Mayıs 2016 Pazartesi
Yarım..
Yarım...
Her şey yarım..
Anneler günü bugün,
O da yarım...
Doya doya keyfini yaşamıyorum anneler gününün,
Bir yanım abinin varlığıyla mutlu
Öbür yanım senin yokluğunla azapta..
Annesi ölenler için bugünün verdiği acıyı düşününce
Çok zor...
Benim gibi evladı ölen anneler için de ayrı bi zor bugün..
Herkese kendi çektikleri, kendi acıları zor geliyor muhtemelen
Belki benim sana bu yanışlarım, bir başkası için hafif gelebilir
Ama özünde herkes acıyı, ölümü tadıyor.
Bu da anlamsızlaştırıyor...
Etiketler:
anneler günü
,
çocuğu ölen anne
5 Mayıs 2016 Perşembe
2
yorum
Mayıs..
Mayıs ayı geldi yine.
Ne olacak böyle bilmiyorum ki?
Mayıs'a olan bu kızgınlığım nasıl geçecek?
Nasıl affedeceğim bu ayı?
İki yıl önce 5 Mayıs'ta yaktı beni, hala yanarım yanarım bitmez.
Ne bitmez külüm ne tükenmez takatim varmış da iki yıldır ciğerimin tam ortasında yanan kora dayandı.
Her 5 Mayıs'ta seni bir kez daha kaybediyorum, bir kez daha kayıp gidiyorsun kucağımdan.
Sanki bu sefer bir şeyler yapsam kurtaracakmışım gibi hissedip 5 Mayıs sabah 08:20'den sonra tekrardan...
Etiketler:
ölenin ardından
,
ölü sertliği
,
ölüm haberi
,
yıldönümü
30 Nisan 2016 Cumartesi
Hayal ediyorum.
"Yılda iki bayram gözüme görün
Hasretine dayanamam, ölürüm.."
Komşumuzun oğlunun resmini gördüm internette.
Senle yaşıt olan..
Çok büyümüş.
Maşallah dedim en başta hemen.
Ama çok tuhaf geldi bana onun o kadar büyümüş olması.
Senin büyüyüşünü göremedim ya o yüzden olsa gerek, şaşırıyorum.
Sonra bir hayale dalıyorum derin ve acı.
Senin o hallerini hayal etmeye çalışıyorum.
Konuşsa nasıl olurdu sesi, uzun uzun cümleler kursa ne anlatırdı diye.
Yürüyüşünü, koşuşunu hayal ediyorum.
Kendimi...
27 Nisan 2016 Çarşamba
2
yorum
Rüyama geldin, hoşgeldin bebeğim..
Ne garip şu rüya hallerimiz.
Biz uyurken çalışan beynimiz çok da düzgün çalışmıyor galiba.
Çünkü normalde gerçek olmadığını, olamayacağını bildiği şeylere rüyamızda inanıyor beynimiz.
Seni gördüm rüyamda dün gece,
Sen çok acıkmıştın ve emzirmeye başlıyordum seni.
Kendi kendime "Yaa ben niye bu kadar uzun süre emzirmedim ki oğlumu, nasıl acıkmış yavrum." diye düşünüyor, kızıyordum kendime.
Akılsız aklım, uyuyan beynim unutmuş herhalde senin öldüğünü. Uzuun süredir neden emzirmediğimi...
12 Nisan 2016 Salı
7
yorum
Can Suyu..

Bahar geldi.
Yine...
Çiçekten, bahçeden hoşlananlarda bir hareket başladı.
Bahçeler düzenleniyor, yeni tohumlar, çiçekler ekiliyor.
Fotoğraflar paylaşılıyor bahçelerden, saksılardan.
Ben senden sonra edindim bu alışkanlığı,
Senin o küçücük mezarın, benim bahçem oldu kuzum.
Toprağının boş kalması, üstündeki çiçeklerin kuruyup solması acıtıyor canımı çok.
Nedense.
Muhtemelen şu soğuk mermer ve kara...
8 Nisan 2016 Cuma
4
yorum
Zaman = İlaç

"Zaman birçok şeyin ilacı" demişlerdi de inanmamıştım. Ama öyleymiş, yaşayarak öğrendim.
Senden sonra aylarca işe gitmemiştim. İstifa etmek istediğim için çok tartışmıştım babanla. O benim iyi olmam için işe devam etmem gerektiğini söyledikçe kızıyordum ona. Efe için ve senin için deneyeceğim demiştim. Ama başaramazsam istifa ederim diye de tehdit etmiştim babanı.
İşe döndüğüm ilk günlerim ağlamakla...
1 Nisan 2016 Cuma
31 Mart 2016 Perşembe
Unutursun..

"Unutursun için yana yana,
Unutursun ölüm sana,bana...
Zaman basıp kanayan yarana
Unutursun.."
Sahi!
Ne oldu oğlum?
Ne oldu, nasıl oldu?
Dolu dolu, an an seninle yaşarken,
Nasıl oldu da iki senedir sen yoksun ben devam..
İnsanoğlu mu kötü acaba?
Hani bir tür hayvanız ya biyolojik olarak.
Öyle mi?
Yoksa Allah'ın bize çektiği bir ayar mı bu?
Şüphesiz ki bu, değil mi?
Allah en doğrusunu...
Etiketler:
ölen çocuğa mektup
,
ölenin ardından
,
ölüm
,
ölüm acısı
,
sabır
28 Mart 2016 Pazartesi
Bir çocuğa ölümü anlatmak..
Sen öldükten sonra abinle uzun uzun konuşmalar yapmıştık.
Ona senin öldüğünü anlattık ilk, kötü haberi verdik.
Sonra artık olmayacağın fikrine alışırdık defalarca kez tekrarlanan konuşmalarla.
Ölümünün bizim hatamızla ya da ihmalimizle olmadığını anlattık.
İlahi kaderi, bu dünyanın geçici oluşunu, cenneti ve ordaki sonsuz hayatı anlattık..
Ölmeseydin ve beynindeki o kanserle yaşasaydın, senin nasıl zorluklar yaşayacağını, çekeceğin acıları, bizim çaresiz kalacağımızı... Belki de Allah'ın...
Etiketler:
abi kardeş
,
bir çocuğa ölümü anlatmak
,
ölenin ardından
,
ölüm
,
ölüm haberi
24 Mart 2016 Perşembe
2
yorum
Teknolojinin Zararları..
Teknoloji bazen cok ağır mı oluyor acaba. Yani bu kadarı fazla mı? Bir sınırı olsa mıydı?
Son günlerinden birkaç video izledim şimdi. O kadar zor ki dayanabilmek. Ölümünün üzerinden geçen yaklaşık iki seneye, benim engin soğukkanlılığıma rağmen ağlamadan, yanmadan izleyemedim yine.
Acaba hiç videon, resmin olmasaydı daha mı kolay olurdu? Çünkü seni öyle aynı, kanlı canlı gülerken, oynarken, ağlarken görüyorum ama dokunamıyorum, alıp bağrıma basamıyorum ya.. O zaman hasret çok vuruyor...
21 Mart 2016 Pazartesi
Tavan arasındaki oyuncaklar..

İki çocuklu bir evde ne çok oyuncak olur değil mi?
Bizim evimizde de çok var, abinden sana kalanlar, sana aldıklarımız, abine aldıklarımız.. Abinin odasındaki oyuncak sepetinde dururdu çoğu. Henüz senin ayrı odan olmadığından senin eşyaların/oyuncakların ya abinin odasında ya da bizim odada olurdu.
Sen öldükten sonra uzun bir süre hiçbir eşyana dokunmadım, kimsenin kaldırmasına da izin...
10 Mart 2016 Perşembe
Home Sweet/Painful Home.
2,5 ay önce bebeğini kaybeden bir anne..
Annesinin evinde kaldı bu süre boyunca.
Şöyle başlayan bir yazı yazmış bugün,bloğuna.
Geri dönüş çok yakın
ama dönmek istemiyorum
ve hayır kalmak da istemiyorum.
Çok uzun zamandır ne istediğimi bilmiyorum.
İçim yandı yine,
Ne yapsam ne desem de biraz azaltsam acısını diye düşündüm,
Yorum yazayım dedim post'un altına
Ama ne yazacağımı bile bilemedim.
Senden sonra evimize ilk girişimi hatırladım, o ilk şok, o ilk acı..
Hatırladıkça yazmaktan...
9 Mart 2016 Çarşamba
Yitik anılar..

Bazı ayrıntılar, bazı kareler tamamiyle aklımdan çıkmış.
Tesadüfen şu resmi instagramda görünce bir anda beynimde canlandı bütün detaylar.
Senin suluğunu, emziklerini kaynatışım..
Tek tek, özenle..
İçimde birşeyler koptu o an yine,
İçimde bir yerler parçalandı sanki.
Uzuuun zamandır biberon kaynatmıyorum ben,
Niye ki?
O acıyı yutup, aynı hesabın paylaştıklarına bakmaya devam edince
Başka...
6 Mart 2016 Pazar
4
yorum
Bir çocuğun günlüğü..

Hepimizin çocukken günlük tutma deneyimi olmuştur,
Bir heyecan ve özveriyle, özene bezene günlük tutmuş,
Sayfaları süslemiş, renkli renkli kalemlerle oyunlarımızı anlamışızdır çocukluk günlüklerimizde.
Abin de günlük tutuyor, çok sık yazmasa da.
Az önce uzuuun aradan sonra yeniden günlüğüne yazdı birşeyler.
Hiç doğru değil belki onun yazdıklarını okumam ama dayanamadım.
Çünkü bir anda salona...
3 Mart 2016 Perşembe
8
yorum
Seni görmek..
İki gecedir tam uykuya dalarken seni görüyorum oğlum.
Rüya mı gördüm hayal mi kuruyorum tam anlayamıyorum. Ama çook gerçek gibi olduğun için sıçrıyorum bir anda, o heyecanla.
Bacaklarıma bir sızı saplanıyor bir anda, dizlerime kadar çekiliyor vücudum.
Bir nefes veriyorum seslice. Bir iç çekiş belki de bilmiyorum.
Kendi sesime uyanıyorum, o inlemeye.
"Acaba!" diyorum içimden. "Acaba gerçek mi?"
O "acaba"nın cevabı hiçbir zaman "evet" olmayacak biliyorum, hiçbir zaman göremeyeceğim seni...
Etiketler:
geçmişe özlem
,
ölenin ardından
,
özlem
,
rüya
1 Mart 2016 Salı
Mevlana'nın ağıtından benim duyduğum..
Ölüm acısını gördü tatlı can, koyuldu işte böyle ağlamaya.
Olanlar oldu, gitti oğlum benim.
Şu dünya bir altüst olsa, ağlasa yeri var; öylesine topraklar altında kalmışı...
25 Şubat 2016 Perşembe
1
yorum
Tanımadığım "dost"um..
Hiç tanışmadan da dost olunuyormuş,
Hiç konuşmadan da gönüle giriliyormuş.
Bir kez daha anladım.
Buraya yazdıklarımı asla okuyamayacağını biliyorum kuzucum.
15 Şubat 2016 Pazartesi
3
yorum
Hafif vs. Derin..
Bi söz okudum az önce, çok vurdu.
"Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir."
Benim de kimseye anlatmayışım bundan olabil...
14 Şubat 2016 Pazar
2
yorum
Alperen..
Alperen..
Minik yeğenim.
Kız kardeşimin ilk bebeği.
Teyze anne yarısıdır derler ya işte o teyzeliği yapamadım ben sana.
14 Şubat 2014'te doğdun. Çook mutlu ettin, heyecanlandırdın beni. Sen doğduğunda Asil Miran yani benim bebeğim de küçük olduğundan doğumunda bulunamamıştım. Üzülmüştüm, kardeşimin ilk doğumunda yanında olamadım diye. Anneliğinin ilk günlerinde ona destek olamadım diye. Neyse demiştim, olsun hayırlısı, kapatırız o açığı biz. Planlar yapıyordum, anneni bize çağırmıştım....
10 Şubat 2016 Çarşamba
2
yorum
Senden Kalanlar..
Annecim, tatlı kuzum,
Gittin.
Habersiz, apansız.
Geri geleceğim demeden,
Ya da gelmeyeceğim..
Bilemiyorum işte o yüzden,
Senden kalanları n'apayım?
Kıyafetlerin, oyuncakların, eşyaların,
Bezlerin hatta,
Hatta buzluktaki sebze çorban..
Hepsi duruyor hala.
N'apsam bilemedim.
İçim, yüreğim elvermedi onları atmaya, vermeye, uzaklaştırmaya.
Ama saklamanın da bir anlamı yok biliyorum.
Versem birilerinin işine yarayacak muhtemelen,
Bebek araban, pusetin, yürütecin mesela.
Kıyafetlerin,...
3 Şubat 2016 Çarşamba
4
yorum
Hala..
Hala anne-bebek sitelerini takip ediyorum nedense.
Bebek bakımının püf noktaları gibi yazılar dikkatimi çekiyor hala nedense.
Mağazalarda bebek kıyafetlerini inceliyorum zaman zaman.
Ya da senin eşyalarını koyduğum çekmeceleri boş bırakıyorum hala.
Ev bakıyoruz bu aralar mesela,
Yatak odalarında bebek yatağının sığabileceği genişlik var mı diye ölçüyorum aklımca.
Nedense.
Oysa artık gelmeyeceğine inandım ben çoktan.
Oysa bir mucize olacak ve Asil Miran'ın ölmediği anlaşılacak...
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)